aleviliğin yok sayılan değerleri

Selçuklulardan, Osmanlı’ya Alevilerin kaderinde hep baskı, horlanma, yok sayılma katliamlar oldu. Cumhuriyet döneminde de farklı bakılmadı bizlere.Kimliklerimizi Alevi olduğumuz için uzun yıllar boyunca saklamak zorunda kaldık, ibadetlerimizi, ritüellerimizi gizli yaptık. İşe girerken, okula kayıt yapılırken, hatta seçimlerde adaylıklarda hep karşımıza “suç” gibi çıkarıldı Aleviliğimiz. Şimdilerde bizler, bir yandan AB müzakere süreci bir yandan da artık seslerimizi daha fazla yükseltmek, hak talebinde bulunmalarla yine gündemdeyiz.
AKP Hükümeti ve Başbakan Erdoğan’ın bakışı da diğer iktidarlardan farklı olmadı Aleviliğe; “Ali’yi sevmekse Alevilik, ben daha fazla Aleviyim” diyebildi. Ya da kendi ibadetlerini, kendi mekanlarında yapmak için cemevi isteyen Alevilere, “Türkiye’nin yüzde 99’u Müslüman. Aleviler de Müslüman. Cami herkes içindir. Aleviler de Camiye gelsin” dediler. Cemevi talepleriyle adeta dalga geçer gibi, “cemevleri cümbüşevi” yakıştırması yaptılar. sewgili dostlar bu anlatımlarımla şuraya gelmek istiyorum.bir vücut olarak kenetlenmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.herşey daha özgür ve katılımcaı bir dünya için..